Donna Leon Yüksek Mevkilerdeki Dostlar'da yine kendi türünün doruklarında dolaşıyor. Zorlama entrikalardan, yapay gerilimlerden ve anlamsız şaşırtmalardan uzak kurgusu; süssüz, zarif, net dili ve yarattığı karakterlerin inandırıcılığıyla benzerlerinden ayrılmayı başarıyor...
Venedik'in pislikleriyle mücadeleyi kendine görev edinen Komiser Brunetti'yle birlikte bu romantik maceralar kentinin"kokuşmuş" kanallarında yol alırken, biz de onun âhlaki ikilemlerine ortak oluyor, şaşırma duygumuzu yitiriyoruz...
Komiser Brunetti, tapu kadastro dairesi memurlarından Rossi'nin kaza sonucu olduğu söylenen ölümünde bir terslik olduğunu sezer. Çünkü Rossi kısa bir süre önce Komiser'e telefon etmiş, elindeki önemli bilgiyi ancak kendisine açıklayabileceğini söylemiştir. Memurun cesedi terk edilmiş bir binanın önünde bulunduktan hemen sonra, Rossi'nin cüzdanında telefon numarası olan ve yolsuzluk davalarında uzman bir avukat da öldürülünce, yılların tecrübesiyle artık tesadüflere inanmayan Brunetti işe koyulur...
Donna Leon'un kitapları, Yüksek Mevkilerdeki Dostlar'da da olduğu gibi, her zaman mutlu sonla bitmiyor. Brunetti belli güçler karşısında bazen geri çekilmek zorunda kalıyor; ve bazen de "kara ayrıntılar" o kadar yakınına sızıyor ki yaşadığı bezginlik bize de bulaşıyor. Ama yine de umudumuzu yitirmiyoruz.