Tahsin Yücel’in yapıtlarını sunduğu alanların çokluğu konusu sıklıkla konuşulur. Ancak romandan siyasete, denemeden öyküye kadar çeşitlilik gösteren bu çokluğun değeri, önemi kabul edilir her zaman. Onun çalışkanlığı, salt Türk kültürüne katkı yapmakla kalmaz, peşinden evrensel bir yankıyı da getirir. Yazının Sınırları bu anlamda, belki de Tahsin Yücel’in varsıllığını en üst düzeyde yansıtıyor. Barthes, Proust, Greimas, Mauppasant, Camus, Butor eşliğinde keyifli bir okuma deneyimi, Yazının Sınırları.
“Yazının sınırları çok geniş ve değişkendir kuşkusuz, ama, durmadan biçim değiştirmekle bulutun bulut, kumun kum olmaktan çıkmaması gibi, yazın da sürekli değişimleri içinde varlığını hep sürdürür: biçimiyle içeriğinin örgensel birliği içinde özgün bir bildirişim türü olarak kalır.”