"...Ama bu işi yapmak istememin tek sebebi şu: dünyanın Apple'la daha güzel bir yer olacağını düşünüyorum."
Steve Jobs, tekrar Apple'a dönmesi için yapılan teklifi değerlendirirken...
Çok satan Benjamin Franklin ve Albert Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, Apple'ın kurucularından Steve Jobs'ın, kendisiyle tam işbirliği içinde yazılmış tek biyografisini sunuyor.
Jobs'la iki yıldan uzun süre boyunca yapılan kırktan fazla röportajın -ayrıca yüzden fazla akrabasıyla, arkadaşıyla, hasmıyla, rakibiyle ve iş arkadaşıyla yapılan görüşmelerin- temel alındığı bu kitap, kusursuzluk tutkusuyla ve azmiyle altı endüstride (kişisel bilgisayarlar, animasyon filmler, müzik, telefonlar, tablet bilgisayarlar ve dijital yayıncılık) çığır açmış yaratıcı bir girişimcinin inişli çıkışlı hayatını ve güçlü kişiliğini anlatıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki toplumlar dijital çağ ekonomileri kurmaya çalışırken, Jobs yenilikçiliğin ve uygulanabilir hayal gücünün mutlak ikonu olarak öne çıkıyor. 21. yüzyılda değer yaratmanın en iyi yolunun yaratıcılığı teknolojiyle birleştirmek olduğunu biliyordu, bu yüzden hayal gücü atılımlarını takdire şayan mühendislik başarılarıyla birleştiren bir şirket yarattı.
Jobs bu kitabın yazılma sürecinde işbirliğinde bulunsa da, yazılanlar üstünde söz sahibi olmayı ve hatta kitabı yayınlanmadan önce okuma hakkını bile istemedi. Hiç sınır koymadı, tersine tanıdığı insanları dürüst konuşmaya teşvik etti. "Gurur duymadığım bir sürü şey yaptım, örneğin 23 yaşındayken kız arkadaşımı hamile bırakmam ve sonrasındaki tavrım bunlardan biri," dedi. "Ama öğrenilmesine izin veremeyeceğim kadar kötü sırlarım yok."
Jobs birlikte çalıştığı ve rakip olduğu insanlar hakkında içtenlikle ve bazen zalimce konuşuyor. Arkadaşları, düşmanları ve iş arkadaşları da aynı şekilde davranarak, onun iş hayatına yaklaşımını biçimlendiren tutkularından, takıntılarından, mükemmeliyetçiliğinden, sanatçılığından, huysuzluğundan, kontrol saplantısından ve sonuçta ortaya çıkan yaratıcı ürünlerden dobraca bahsediyorlar.
Jobs çevresindeki insanları çileden çıkarabiliyor ve umutsuzluğa sürükleyebiliyordu. Ama kişiliği ve ürünleri birbiriyle bağlantılıydı; tıpkı Apple'ın donanımlarıyla yazılımlarının genellikle olduğu gibi, entegre bir sistemin parçalarıydı. Onun öyküsü yaratıcılıkla, karakterle, liderlikle ve değerlerle ilgili, hem eğitici hem de uyarıcı bir öykü.
"Çocukken beşeri bilimlere meraklıydım, ama elektroniği severdim," dedi. "Sonra kahramanlarımdan birinin, Polaroid'den Edwin Land'in beşeri bilimlerle diğer bilimlerin kavşağında durabilen insanların önemiyle ilgili sözünü okuyunca bunu yapmak istediğime karar verdim."
(Kitabın İçinden)