“Şiir, bir tapınak yolu mudur?! Elbette bu, yanılsamadır. Şair ile şiir arasındaki ilişki özel olduğundan bu alışverişi tanımlayamayız ama, şairin veyahut da şiirin gün ile bağlantısında ruhanî açılımlar aramak, zevzekliktir. Şiir, bir algı dilidir. Şiir, kavrama gücünün eğitiminde bir duraktır. Kapasitesi, perspektifi, yoğunluğu budur. Şiiri daha başka görevlerle biçimlendirmek, yönlendirmek onu aşırı süslemekten, bayağılaştırmaktan öteye geçemez. Şiir, iyidir. Ama şiirsiz de yaşanabilir. Şairlerin peşinden koşup kendine efsaneler yaratma Rimbaud! Manalarla ilgilen, manalarla pratik yap, manalarla ifadeyi yakala! Şiir, boş bir kovadır; içini doldur Rimbaud!”
Bir seri katil yetiştirmekle bir şair adayına öğüt vermek arasındaki fark, hayat manzarasını seyretmek için otuduğunuz masanın pencereye olan mesafesine bağlıdır. Camı kırıp dışarı çıkanınsa katil mi, şair mi olduğu her zaman tartışılacak.
küçük İskender, Rimbaud'ya Akıl Notları'nı listelerken gençlerle konuşmanın yanı sıra bir anlamda kendi şiir macerasını, bakış açısını da anlatıyor. Kısa yoldan lanetlenmek için bulunmaz fırsat!