Tractatus Politicus, Spinoza eserleri arasında Tractatus Theologico-Politicus'tan en çok uzaklaşanıdır. Tractatus Politicus özerklik kaygısını siyasi bütünün güvenliği önüne çıkarırken, berikinde düzen ve güvenlik kaygısı özerkliğin önüne geçer. Kitabın yazıldığı dönemde Hollanda'yı saran siyasi huzursuzluk, Spinoza'ya kitlesel şiddeti önlemenin bu yolunu düşündürtmüş olabilir. Yine de, Spinoza için devletin amacı insandır. Bu amaç Tractatus Theologico-Politicus'ta bile çeşitli düzlemlerde ortaya çıkar. Devlet sırrına ilişkin söylediklerinde olduğu gibi... Spinoza'ya göre, devlet işlerini bir sır gibi yurttaşlardan saklayanlar, tıpkı savaşta düşmanlarına tuzak kurar gibi yurttaşlara da tuzaklar kurmaktadır. Devlet yönetiminin böylesine kayıtsız şartsız biçimde onlara emanet edilmesi, engellenmeye çalışan kötülük ne olursa olsun, özgürlük açısından çok zararlıdır ve bundan daha büyük bir kötülük de olamaz. Mutlak güce göz diken yöneticiler şu nakaratı dillerinden düşürmezler: "Devletin yüce çıkarları, devlet işlerinin gizli kapaklı olmasını gerektirir." Oysa, bu sav olsa olsa toplumu giderek acımasızlaşan bir köleliğe sürükleyecektir.