Hayatın herkese eşit davranmadığını onlar çok küçük yaşta öğrendiler.
Sorguladılar...
Direndiler...
İsyan ettiler...
Darbeyi hep en yakınlarından yemiş olsalar da boşluğa tekme savurmanın yarına çare olmadığını kabullendiler.
Yaralarını ancak kurallara bağlı kalmadan iyileştirebileceklerini fark ettiklerinde birbirlerine kenetlendiler.
Ada ve Erhan'ın farklı başlayıp kesişen yolculuğunu anlatan, onları yargılamadan okumanız gereken bir hikâye bu.
"Biri ona sunulan altın kafesi kırıp kanat çırpmayı denedi, diğeri içindeki ölü kuşları canlandırmak isterken kendine bir kafes inşa etti."