Soljenitsin'in bu kitapta bir araya gelen iki novellası “Kreçetovka İstasyonu'nda Bir Olay” ve “Matriyona'nın Evi”, 20. yüzyılın bu büyük yazarının, Rus edebiyatı geleneğini Dostoyevski ve Tolstoy'dan sonra devam ettirdiğini göstermektedir.
“Kreçetovka İstasyonu'nda Bir Olay”, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgali altındaki Rusya'da savaşırken kritik bir karar vermek zorunda kalan Kızıl Ordu teğmeni Zotov'un zorlu mücadelesini ve savaşın ağırlığı altında yaşamlarını sürdüren, açlık, yokluk ve bilinmezlikle boğuşan köylülerin giderek tedirginleşen ruh hallerini ustalıkla yansıtmaktadır.
“Matriyona'nın Evi” ise, acılarla geçen gençlik yıllarının ardından yoksulluk ve hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalan, çıkarcı akraba ve komşularından başka kimsesi olmayan, topal kedisi ve keçisiyle yaşayan Matriyona'nın hikâyesidir. Evine yerleşen kiracısı, ancak hayatı gibi talihsiz olan ölümünün ardından Matriyona'nın gerçekte kim olduğunu öğrenecektir!
“Tıpkı Dostoyevski'nin eserleri gibi, Soljenitsin'in öyküleri de, büyük bir sanatsal yetkinliktir.”