Saygı Öztürk'ün uzun yılları kapsayan çalışması PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ın tutuklanmasından itibaren başlayan süreci anlatıyor. Ayrıca Kırmızı Klasör'de Hizbullah ve terör de detaylı olarak inceleniyor.
" Apo idam kararını dinlerken ne tepki verdi?
" Şehit aileleri ve dramları…
" PKK'ya hangi ülkeler yardım etti?
" Tarihî tutuklama sonrasında PKK'nın tutumu ve eylemleri
" Canlı bombalar ve dramları…
"Mahkeme başkanı kararını okurken, Abdullah Öcalan sarsıldı, yerinden oynadı, öndeki ellerini bu kez arkasına koydu. Dünyası yıkılmış, ayakta zor duracak hale gelmişti. Öcalan, kararı dinledikten sonra, çıktığı kapının yolunu bile şaşırdı. Cam fanustan sanki, dışarıya çıkmak istiyordu. Avukatlarına sert sert baktı. Başını onlara hafifçe salladı ve görüşmek istediği işaretini yaptı. İşte, mahkeme başkanının kararını açıklaması tam 2 dakika 10 saniye sürdü."
" "Baba" demeyi daha bilmeyen, babasını ancak fotoğraflarından tanıyan kızının günlüğünü okumuştu. O küçük kız APO'nun yakalandığı gün günlüğüne şunları yazmıştı:
"Hey günlük! Bugün çok sevinçliyim. Bugün benim babamı kaybettiğimden beri en sevindiğim olay, bu olay. Niye diye sormasan da ben cevabı vereceğim. Günlüğüm, babamın katili APO yakalandı. Bağırmak, bunu dünyaya duyurmak istiyorum. Hemen gidip bayrağımı asalım günlüğüm."
O minik kız, o gün yani APO'nun yakanlığı gün evlerinin balkonuna bayrak asmıştı. O bayrak dalgalanıyor, belki bazıları da "Bugün ne bayramı?" diye merak ediyordu. İşte o gün, şehitlerin, şehit yakınlarının, gazilerin bayramıydı..."