Batı'da yazılmış olan çoğu felsefe tarihinin dar sınırları bu kitapta aşılmış ve gerçeği akıl yoluyla arama serüveninin anlatılmasına Eski Yunan felsefesinden değil, ondan hiç de aşağı kalmayan, Eski Hint ve Çin'de gelişmiş olan düşüncelerle başlanmıştır. Eski Hint ve Çin düşüncesinin felsefe tarihi çerçevesi içine alınması pek çok konuya yeni ve geniş bir bakış açısı getiriyor. Bu kitapta, en derin felsefi düşünceler bile, yalnız felsefecilerin anlayabileceği ağır bir felsefe diliyle değil, rahat ve sürükleyici bir konuşma diliyle anlatılmaya çalışılıyor. Pek çok kez basılmış, gözden geçirilmiş olan bu çalışma, geniş bir okuyucu kitlesinin ilgisini çekmiş ve kalıcı bir başarıya ulaşmıştır. Almanya'da öğrencilere yardımcı ders kitabı olarak önerilmiştir.