İçinde neden yazıldığına dair sırrı -ancak nefesini tutarak okuyanların erebileceği o sırrı- barındıran bir metin İlk Kitap: Sarı.
Ölüme giden son on saniyenin nasıl ölememek kadar uzun sürdüğünü, gelecekte son nefesini verecek Boğaz Köprüsü'nün göz hizasından anlatıyor Serdar Şekerci. Sol bileğindeki ölümsüz dövmesine verev bir jilet atan bir kahraman avucunda sıktığı fotoğrafla Adalar'a doğru denize bırakırken kendini, kelimeler sert bir örsün üzerinde kızarmaya başlıyor ve hepimizi yakacak ateş olan son infilaka kadar sürüyor. "Sarı çamurun ortasında, dipte. Bulutlar birleşiyor gökyüzünde, kaldırıp kafasını bakıyor Sarı. Avuçları yukarı dönük, ellerini iki yanına açıyor. "Yağ," diyor. Balıklar çamurda can çekişiyor. Bir kuyunun dibinde gibi, çamur yavaşça ona akıyor. Ama o olduğu yerde batmadan kalıyor. Bacaklarını yalayıp onun da altına akıyor çamur. Ayakları hiçbir şeye basmıyor. Bu dev çamur vadisinin dibinde parlıyor Sarı."
İlk Kitap: Sarı öyküsü ve anlatımıyla sarsıcı bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)