"Fusûsu'l-Hikem kitabı, şeyhimiz, imâm, kâmil, ümmetin hâdîsi, kâmillerin imâmı, imâmların imâmı, Muhyi'l-hak ve'd-din Ebu Abdullah Muhammed b. Ali b. el-Arabi et-Taî'nin (r.a) muhtasar kitaplarının en nefislerinden birisidir.
Bu eser, onun son neş'eleri ve tenezzüllerindendir. Fusûsu'l-Hikem, Muhammedî makâmın kaynağından, zâtî ve ahadiyet/birlik özelliğindeki "cem" meşrebinden vârid olmuş, böylelikle de, Hz. Peygamber (a.s) Efendimizin "Allah'ı bilmek" hakkındaki zevkinin özünü içeren ve içinde zikredilen büyük veli ve nebilerin zevklerinin kaynağına işâret eden bir kitap olarak gelmiştir.
Ayrıca bu eser, uyanık ve basîret sahiplerini, o veli ve nebilerin zevklerinin özüne, himmetlerinin ve arzularının yöneldiği/taalluk şeylerin neticelerine, elde ettikleri ürünlerin içeriklerine ve kemâllerinin nihâyetlerine irşâd eder.
Binaenaleyh, Fusûsu'l-Hikem, onlardan her birisinin kâmil makâmının içermiş olduğu şeyler üzerine adeta bir "mühür"; bu makâmların kapsadığı ve kendilerinden zuhûr eden şeylerin asıllarına dikkat çeken bir eser olmuştur."
Sadreddin Konevî el-Fükûk adıyla özgün açıklamalar getirdiği Füsûsu'l-Hikem'i yukarıdaki sözleriyle nitelemektedir. Bilindiği gibi Konevî İbnu'l-Arabî'nin öğrencisidir ve üstâdının fikirlerini sistemleştiren büyük bir Anadolu düşünürüdür. Onun Füsûs'a getirdiği açıklamaları bu esere yazılmış şerhler dizisi içinde birinci elden yorumlar olarak görmek uygun olur. Dolayısıyla yayınevimizin Füsûsu'l-Hikem'in Sırları başlığıyla neşrettiği el-Fükûk, İbnu'l-Arabî sisteminin problematik yönünü çözen ve çözümleyen bir eser olarak değerlendirilmelidir.