"Birden Julien iki eliyle karısını omuzlarından tuttu ve bütün ağzıyla, kızın daha önce hiç yaşamadığı derin, ıslak bir öpücük kondurdu. Öpücük Jeanne'ın damarlarına, hatta iliklerine kadar işlemişti. Öyle tuhaf bir titreyişle sarsıldı ki farkında olmadan iki koluyla birden ittiği Julien'ın sırt üstü düşmesine neden oldu.(...) Julien ona susamış gibi, çılgınca üzerine atılıp onu kollarına aldı. Aceleci, acıtıcı, çılgın öpücükler Jeanne'ın bütün yüzünde, gerdanında geziniyordu, okşamalardan boğulacakmış gibi hissetmesine neden oluyordu. Ellerini açmış, ne kendisinin ne de diğerinin ne yaptığını anlayamadan, birşeyleri anlamasını engelleyen allak bullak olmuş kafasıyla hareketsiz duruyordu. Ama ani bir acıyla içinin yırtıldığını hissetti. Kendisine zorla sahip olan kocasının kollarında kıvranarak inlemeye başladı. (...) Ruhunun en derinlerine kadar umutsuzlukla doluydu. O kadar farklı hayal ettiği bir hazzın yanılgısı, yerle bir edilen, parçalanan mutluluk beklentisinin hayal kırıklığı içindeydi: 'İşte karısı olmaktan anladığı bu. Yalnızca bu! Yalnızca bu!'"
(Arka Kapak)